Kayıtlar

Ocak, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Demokratik Özerklik ve Dil

Resim
Victor Hugo’ya göre; “orduların istilası engellenebilir ancak zamanı gelen bir fikrin asla” Demokratik özerklik tartışmalarının son dönemde Türkiye’de gündeme gelmesini zamanı gelmiş bir fikrin tartışılması olarak düşünebiliriz. Fakat dışarıdaki Kürt siyaseti ile içerideki (Öcalan) Kürt siyasetinin dili arasında pratikler anlamında ciddi farklar olduğunu söylemek mümkün. Buna düşünce ile pratik arasındaki fark da denebilir. Normal koşullarda içerinin (Öcalan) dışarıdan (BDP-PKK vb.) en azından zamanlama, konuya/gündeme hâkimiyet anlamında geri kalması anlayışla karşılanabilir. Ancak dışarıdaki Kürt siyaseti; örgütlenme, tabana yayılma, söylem geliştirme, siyaset üretme ve uygulama, sorunları doğru tartışma gibi hususlarda içeriden (çoğu zaman haklı olarak) fırça yiyip duruyor. Demokratik özerkliğin toplumsal hayattaki ve medyadaki uygulama/işleme alanlarından biri “dil” oldu. BDP’ye bağlı belediyelerde “sembolik” olarak iki dil uygulamasına geçilmesi Türk medyasında “oralara müdahale