Gören Göz Lal Olamaz
Yıllar öncesine dönüldü. Dönmek iyi midir, kötü müdür bilmeden… Bilinebilirdi aslında. Dönen bazen acının katmerlisini yaşatır bazen bir zamanların vazgeçilmez güzelliğini. Dil yuvarlanır önce. Söz dolanır dile. Bazen ne dediğini bilir; bazen de ortaya saçılmış sözcükler topluluğu kalır sadece. Dil yuvarlanınca kendisini ifade edemez; yanlışı, doğruyu tarif edemez. Lal olur yani. Tutulan dil, duyguyu hapseder. Hapsolan duygu kendine bir yol arar. Bazen bulur bazen bulamaz. Kendine yol bulan dil, serpilir. Şarkı olur, ağıt olur çağlar. Gerçek olur, görünür kılar olanı biteni. Daldan dala konan kuş misali heyecanlıdır. Dil kendini bilirse masal olur, ninni olur. Çocukların gıdası olur. Herkesin kapısı olur. Dile kelepçe vurulursa sansür olur, gerçeği görmez. Söz, "yalan" olur.
Gözün gördüğü gerçek olur, gözün gördüğünü gönül de görür. Gönül kör değilse dışa vurur duygusunu. İşte Uludere’de gören göz, dile gelir. Gören göz bazen de vurur. Bile bile öldürür insanı. Ancak ne olursa olsun, nasıl olursa olsun gören göz unutmaz tanıklık ettiklerine. Gören göz, vicdansızsa kör olur, vicdanlıysa yaşamın aynası olur. Gören göz bazen pişman olur; bazen düşman.
Gören göz canları alınmış insanların bizim vergilerimizle bombalandığını görür. Gören göz, yoksullukla birleşen kimlik inkârının; savaşın, gözyaşı ve çaresizliğin son korkunç fotoğrafını inkâr edemez. Gören göz, Uludere’de öldürülenlerin hayat hikâyesini merak eder. Gören göz, katliam geleneğini tanır. Onları bir senaryonun parçası olmaktan çıkarıverir. Gören göz, gerçeği “sözde” değil “sözle” anlatır.
Gören göz, Uludere'de 35 köylünün öldürülmesini deşifre etmekten vazgeçip kaymakamı dövenleri deşifre etme derdine düşen medya ve hükümetin, olayı görmeme konusundaki ısrarını deşifre edebilmeli. Unutmamalı gören göz. Bütün katliamlar gören gözler tanıklık ettiğinde deşifre olmuştur.
Kürtlerin haklarını cezaevlerini yol göstermek gibi kendince “akılcı bir stratejiyle” örtbas eden gözdür Uludere’deki 35 canın katili. Bu göz, ileriki dönemlerde (özellikle ilkbahar) askeri yol ve yöntemleri kullanarak (tabii ki adaleti de tutuklamalara aracı kılarak) Kürtlerin sesini kısabileceğini hesap eden göze izin vermemeli.
Gören göz, kış aylarına rağmen operasyonlar yapan AKP’nin, olayı "savaş modeli"yle çözmek istediğini görmeli. Gören göz, muhtemelen her sorunu hal-i yoluna koyduğunu varsayan AKP iktidarının sinirlerini alt üst eden tek kayda değer muhalefet olarak Kürtlerin bir yol temizliğine malzeme edilmek istendiğini görmeli.
Gören göz, şiddetin doruklarında gezinmekle meşgul AKP hükümetinin her muhalifi menziline aldığını görmeli. Gören göz, her düşüneni içeri alma planının ters tepeceğini göstermeli muktedirlere.
Gören göz, anayasa yapma sürecinde belli ki Kürtleri devre dışı bırakma peşinde olan Erdoğan’ın hastaneden çıkıp halka hitap ederken arkasına aldığı kırmızı renk Türkiye haritasıyla MHP'den rol çaldığını ve bu kırmızının ne anlama geldiği tez zamanda anlamıştır sanırım…
Gören göz, vicdanlı bir sese dönüşüp Erdoğan'ın milliyetçi tavrının, Kürtleri haklarından vazgeçirmeye yetmeyeceğini anlatabilmeli.
Gören göz, “gerçek denen şey”in insanların kafasından çıkarılıp atılamayacağını anlatmalı artık.
Gören göz, "kardeşlik nasıl olacak?" sorusuna bir cevap bulmalı artık...
Gören gözün ağzı dili lal olmamalı artık...
Yorumlar
Yorum Gönder